Zagor TV Youtube kanalından herkese merhaba arkadaşlar. İstanbul'daki türbe ziyaretlerimizin bugünkü durağında, Gülnuş Emetullah Valide Sultan Türbesi var.
Gülnûş Emetullah Valide Sultan, Venedikli Verzizzi ailesinden olup, 1640’lı yıllarda Girit’te doğduğu sanılmaktadır. Râbia Emetullah Gülnûş ve Emetullah Gülnûş adlarıyla da anılır. Girit serdarı Deli Hüseyin Paşa’nın Resmo’yu fethi sırasında esir düşerek, İstanbul’a götürülmüş ve saraya takdim edilmiş, kendisine ise güzelliği dolayısıyla Gülnûş adı verilmiştir.
Gülnûş Emetullah, kısa zamanda IV. Mehmed’i kendisine bağlayıp sarayda başkadın olur. 1664’te Şehzade Mustafa’yı, 1673’te Şehzade Ahmed’i dünyaya getirmesi onun saraydaki mevkiini iyice kuvvetlendirir. Tahta, kendi oğullarının oturmasını sağlamak için bir ara saray entrikalarına girerek, Şehzade Süleyman ile Şehzade Ahmed’i bertaraf etmek istediyse de, Vâlide Hatice Turhan Sultan buna imkân vermemiştir. Gülnûş Sultan, vâlide sultanla iyi geçinmeye dikkat etmiş, onun 1683’te ölümü üzerine haremin tek hâkimi olmuştur. Av meraklısı IV. Mehmed sık sık gittiği ve uzun süre kaldığı Balkan şehirlerine onu da beraberinde götürmüştür. Günlerini genellikle Edirne Sarayı’nda geçiren Gülnûş Sultan, kocası IV. Mehmed’in 1687’de tahttan indirilmesiyle mevkiisi sarsılır, Topkapı Sarayı’ndan alınarak Beyazıt’taki Eski Saray’a nakledilir. II. Süleyman ve II. Ahmed’in saltanatları sırasında, burada mütevazi bir hayat süren Gülnûş Sultan, oğlu II. Mustafa’nın 1695’te tahta çıkması ile, vâlide sultan olarak tekrar nüfuz kazanır ve padişah olan oğlunun bulunduğu Edirne’ye gider. Öteki oğlu III. Ahmed’in saltanatında da devam eden vâlide sultanlığı, 6 Kasım 1715'de Edirne’de vefatına kadar aralıksız yirmi yıl sürer. Naaşı İstanbul’a getirilerek Üsküdar’da yaptırdığı Yeni Vâlide Camii önündeki türbesine defnedilir.
Sağlam mevkiine rağmen, genellikle, siyasetten ve nisbeten de, saray entrikalarından uzak kalan Gülnûş Vâlide Sultan’ın, muhtemelen bu tutumundan dolayı, Osmanlı kroniklerinde hayratıyla ilgili kayıtların dışında faaliyetlerine pek yer verilmemiştir. Gülnûş Sultan’ın hayratı arasında, hasekiliği esnasında Mekke’de yaptırdığı Hasekiye İmâreti, hac yolundaki çeşme ve kuyular, büyük oğlu Sultan Mustafa zamanında Galata’da yanmış olan eski bir kilisenin yerinde inşa ettirdiği Yenicami ve çeşmesiyle küçük oğlu Sultan Ahmed’in saltanatı sırasında Üsküdar İskelesi’nin sağında yaptırdığı cami, sebil, çeşme, imaret, sıbyan mektebi ve medreseden oluşan külliyesi sayılabilir.
Türbe Gülnuş Sultan’ın sağlığı sırasında 1713 yılında yapılmıştır. Sekizgen planlı türbenin üzeri madeni çemberler içerisine alınmış, kubbe ile örtülüdür. Kubbeyi birbirlerine sivri kemerlerle bağlı sekiz yuvarlak sütun taşımaktadır. Sütunların arası madeni şebekelerle çevrilmiştir. Türbenin üzerini örten kubbenin eteğinde sülüs yazı ile “İnnehu min Süleymane ve İnnehu Bismillahirrahmanirrahim ile Ayet’el Kürsi yazılmıştır. Türbenin kuzey tarafında bronz şebekeli kapısı bulunmaktadır. Türbenin ortasında Gülnuş Sultan’a ait mezar vardır. Mezarın baş ve ayak taşları oldukça büyük ölçüde olup, üzeri istiridye kabuğu şeklinde mihrapçıklar, stalaktitler ve kabartmalarla bezenmiştir. Osmanlı mezar taşlarının en güzel örneklerinden biri olup, ayak taşında vazo içerisinden çıkan bahar gülleri, zerrinler, karanfiller, laleler kabartma olarak işlenmiştir. Baş taşında ise talik yazı ile Arapça bir kitabeye yer verilmiştir.
Adres: Mimar Sinan Mh. Hakimiyeti Milliye Cd. Üsküdar/İstanbul
İnstagram adresim: https://www.instagram.com/zagor.tv/
#gülnuş #sultan #türbe